Tüm Canlıların Yaşam Kaynağı H2O !


Su Nedir?


Bilindiği gibi 2 hidrohen 1 oksijen atomundan oluşan renksiz, kokusuz, tatsız maddeye su denir. Suyun vücudumuzun temel bileşiminde bulunan en önemli inorganik madde olduğunu söyleyebiliriz. Su sahip olduğu farklı iyonize yapısı sayesinde organizmada ki bir çok organik molekülü çözebilir.

Vücudumuzda hücresel beslenme ortamı gibi birçok yaşam taşıyıcı madde, suda çözünmüş olarak yer alır, birçok metabolizma olayı sulu ortamda meydana gelir ve metabolizma olayları sonucunda oluşan birçok atık ürün suda çözünmüş olarak çıkar.

Su hem taşıyıcıdır hem de kendisi vücudun bir çok reaksiyonuna katılır. Besinler hücre düzeyinde suyla alınır, atıklar suyla atılır. Üstün bir ısı düzenleyici etkisi vardır.


Acaba Tesadüf mü?


Kainat da hiç bir tesadüf yoktur ki tesadüf eseri olsun. Sokrates.

Canlı yaşamın kaynağı olan su dünyada azaldığında ve kirlendiğinde nasıl ki dünyamız kuraklaşıyor, canlı yaşam tehlike altına giriyor ve yavaş yavaş ölmeye başlıyor, insan vücudunda da aynı şekilde su azaldığın da veya özelliğini kaybetmeye başladığında insanda da rahatsızlıklar ortaya çıkıyor ve oda yavaş yavaş ölüyor.

 

 

 

 


 

 

Su ve Biz


Malesef ki su tüketme alışkanlığımız çok kötü. Çoğu zaman suyun yerine, bir çok çeşit asitli meşrubatlar, kahve, çay vb. içecekler koyuyoruz. Araştırmalar hiçbir içeceğin suyun yerini alamayacağını hatta suyun dışında tükettiğimiz her içeceğin %10'u kadarı suyu da vücuttan attığını göstermiştir.

Bir de bunun üzerine, çoğu zaman günlük ortalama ihtiyacımız olan 2.5 lt. suyu tüketemediğimizi düşündüğümüzde akla, Dr. Freydoon Batmanghelidj'in "Hasta Değil Susuzsunuz" sözü akla geliyor.


feature bootstrap

Dehidrasyon


Yeteri kadar sıvı tüketemediğimizde ; Halsizlik, ağız kuruluğu, bitkinlik hissi, performansta azalma, sıvı kaybının daha da artması durumunda kan basıncında düşme, dikkat ve hareket etmede gecikme başlıyor.

Toplam plazma hacminde düşmeye, Vücut iç ısısında artışa (rektal ısı), Kalp atım hızında artışa, Kalp dakika volümünde azalmaya neden oluyor. Su kaybı vücut ağırlığının % 10'una ulaştığında dilde şişme, bilinçte bulunma, kas spazmları, ağrıları ve böbrek fonksiyonlarında durma oluşuyor.

Sağlıklı yetişkinler üzerinde yapılan çalışmalar, vücut ağırlığının yalnızca ortalama %2'sinin dehidrasyonla kaybının, konsantrasyon ve dikkat gibi belirli algılama fonksiyonlarını değiştirebildiğini ayrıca yorgunluk hali yarattığını gösteriyor. Su kaybı sıcak ortamda olmuşsa sıcak veya sıcak şoku gibi ciddi sorunlar oluşuyor. 0.5-1 kilogram su kaybedildiğinde susama hissi duyuluyor.